Anadolu Emeklilik Genel Müdürü Uğurlu, İş Bankası gibi kendilerinin de satılık olmadığını söyledi. Uğurlu `Para kazanıyoruz, niye satalım` dedi İŞ Bankası grup şirketlerinden Anadolu Hayat Emeklilik de yabancılara satışa sıcak bakmıyor. Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu dün yaptığı basınla sohbet toplantısında bireysel emeklilik sisteminin yabancıların da iştahını kabarttığına dikkat çekti. Bu nedenle yabancıların Türkiye piyasasına girmek istediğini belirten Uğurlu `Türkiye İş Bankası satışı düşünmediği gibi Anadolu Hayat Emeklilik olarak biz de düşünmeyiz` dedi. Tüm göstergeler itibariyle sektörün en büyüğü olduklarını belirten Uğurlu `Niye satalım ki? Biz de bu piyasada nasıl para kazanıldığını gayet iyi biliyoruz. Ayrıca benim de satmaya niyetim yok` dedi. Sigorta sektörüne yönelik yabancı ilgisine de değinen Uğurlu `Bu sektörün çok değişeceği ortada. İsteyen sigorta şirketleri iyi fiyat buluyorlarsa satsın` dedi. Uğurlu kendilerinin bir sigorta şirketi satın alıp almayacağı yönündeki soruya ise `Bizim inorganik büyüme gibi bir planımız yok. Şirketimize bir değer katacağını düşünürsek alırız` yanıtını verdi. Ak Emeklilik `in satışının söz konusu olduğunun hatırlatılması üzerine ise Uğurlu `Henüz satışa çıkmadı, çıksın bakarız. İlgilenmiyoruz demiyoruz. Nitekim Başak Sigorta ile de ilgilendik, teklif verdik, fiyatı yükseldi` dedi.
ANADOLU SİGORTA Sigortacılık çok önemli.... Verdiğimiz önem neredeyse "SIFIR
Hayatımızın vazgeçilmezi olan sigorta sektörü konusunda ne kadar bilinçliyiz?Yaptığım gözlem ve kendi adıma vardığım sonuçla şunu çok açık olarak söyleyim, SİGORTA KONUSUNDA KARA CAHİL OLMASAK BİLE CAHİL SINIFINA ÇOK YAKINIZ.Sigortacılık çok önemli ama bilgi ile donanımla verdiğimiz önem neredeyse, "SIFIR" Şöyle bir an durup düşünün, hayatımızda mutlaka yer alan sektör hangisidir? Evinizi, arabanızı, giydiğiniz gömlekteki iğne, ipliği, marketten yaptığınız alış verişi, kısaca aklınıza ne gelirse bir durup düşünün. Tümüyle bağlantılı olan nedir. Yanıtı tek bir kelime: SİGORTA. Hayatımızdaki her şey ya bizim tarafımızdan ya da bize ulaşana dek birileri tarafından mutlaka sigorta edilmiştir. Kullandığımız kredi kartı da sigortalı. Kısaca hayatımızda sigortasız hiç bir şey neredeyse yoktur. Hayatımızın vazgeçilmezi olan sigorta sektörü konusunda ne kadar bilinçliyiz? Yaptığım gözlem ve kendi adıma vardığım sonuçla şunu çok açık olarak söyleyim, SİGORTA KONUSUNDA KARA CAHİL OLMASAK BİLE CAHİL SINIFINA ÇOK YAKINIZ. Sigortacılık çok önemli ama bilgi ile donanımla verdiğimiz önem neredeyse, "SIFIR".
SİGORTA KAVRAMI VE SİGORTACILIKTA EĞİTİMİN ÖNEMİ
ANADOLU SİGORTA Günlük yaşantı içinde çeşitli sosyal, ekonomik, fiziksel riskler vardır. Sigortacılık literatüründe riziko diye anılan bu riskler gerçekleştiğinde, bireyin toplumsal yaşamı olumsuz olarak etkilenmektedir. Sigorta, bireyin yaşamında, karşı karşıya kalabileceği rizikoların gerçekleşme olasılığını aynı tür rizikoları bir potada eriterek en aza indirme yoludur. Birey, sigortalanma ile üstünde taşıdığı riskleri sigorta şirketlerine devreder. Bir güvence kaynağı olan sigorta, aynı zamanda oluşturduğu fonlar ile ekonominin büyümesinde de önemli roller üstlenir. Ülkemizde sigorta sektörü bu önemli rolü üstlenememiştir. Bunun başlıca nedeni, sigorta sektörümüzün az gelişmiş olmasıdır. Bu az gelişmişliğin de nedenlerini belirtmek mümkündür. Başlıcaları: Ülkemizde sermayenin yetersiz birikimi, dini inanç içindeki kaderci yaklaşım, sigorta sektöründe uygulanan hukuki yapının yetersizliği ve devletin sigortaya bakışındaki eksikliklerdir. Sözü edilen ekonomik, sosyal, hukuki ve idari nedenlerin yanısıra, sigorta sektörümüzün az gelişmişliğin altı çizilmesi gereken diğer bir nedeni ise, toplumumuzun sigorta konusunda bilinçlendirilememesidir. Toplum, gerekli ve yeterli sigorta bilgisini edinemediği için, ne sigortanın gerçek anlamını ne de faydalarını kavrayabilmiştir. Sadece, yasalar ile zorunlu ve sınırlı kalan sigorta türleri hakkında fikir edinebilmiş, ne amaçla sigortalandığını bilmeden prim ödemiştir. Bu yüzdendir ki, geniş kitleleri hedef alarak, Türk toplumuna sigortanın ne olduğunu, neye yaradığını anlatmak gereklidir. Türkiye’de Sigorta Sektörü uzun yıllar yabancı sigortacıların tekelinde kalmıştır. Yakın tarihte, zaman zaman, ulusal sigortacılık vurgulanmışsa da sigorta sektörümüz buna paralel olarak gelişememiş ve ekonomiye çok büyük katkısı olamamıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise, bazı hukuki düzenlemeler ile ulusal sigortacılıkta atılım yapılmak istenmiş, şirketler kurulmuş, fakat sigorta eğitimi için gerekli adımlar atılmamıştır. Türk toplumuna sigorta hizmeti sunulmuş, ama sigortanın ne olduğu öğretilmemiştir. Bilinçlenmede önemli bir faktör olan eğitim, toplumun kültür ve refah seviyesinin yükselmesinde de çok önemli bir rol oynar. Eğitim aracığıyla bireylere kazandırılacak yeni bir görüş açısı sayesinde, kişiler daha gerçekçi düşünme yetisine sahip olacaklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder